Kimyasal bağ kavramının tarihçesi hakkında bilgiler.
İnsanoğlu ilk günden beri doğayı ve doğadaki maddeleri merak
etti ve inceledi. Doğadaki maddeleri birbirinden farklı kılan neydi? Peki ya bu
faklı maddelerin içindekileri bir arada tutan güç…
Aristo ve Empedokres gibi Demokritosta maddelerin nasıl bir
araya geldiklerini açıklamaya çalıştı.
Atomların sürekli hareket halinde olduklarını söyleyen Demokritos’a
göre maddeleri oluşturan atomların nitelikleri aynı ama biçimleri faklıydı.
Bilim adamlarının bazılarıysa, kimyasal bağı açıklamak için atomlarda çengel ve
yuva benzeri yapılar olduğu ve atomların bu yapılar sayesinde birbirlerine
bağlandıklar fikrini ortaya attılar. Ancak atomda çengel veya yuva gibi
ayrıntıların olması, atomun maddenin en basit öğesi olduğu fikrine uymuyordu.
İngiliz bilim adamı Newton, atomların birbirine bağlanması
konusunda kuvvet kavramını ilk ortaya atan kişiydi. Newton, atomların arasında
niteliğini ve nedenini açıklayamadığı bir çekme kuvvetinin olduğunu öne sürdü.
Atomun varlığı üzerine önemli çalışmalar yürüten Dalton’sa
atomu içi dolu bölünemeyen küreler olarak tanımlamıştı. Ancak Dalton, atomdaki
eksi yüklü taneciklerin yani elektronların varlığından haberdar değildi. Oysa
günümüzde kimyasal bağın oluşumunda elektronların varlığının ve üstlendiği
rolün önemini biliyoruz.
Avagadro’nun ortaya attığı molekül fikride bağ kavramının
anlaşılmasına destek oldu.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder