11 Ocak 2014 Cumartesi

Yerebatan Sarnıcı Hakkında Bilgi

Yerebatan Sarnıcı hakkında bilgiler. Yerebatan Sarnıcı özellikleri nelerdir?

İstanbul’un göz alıcısı hazinelerinden biri. Ayasofya Müzesinin güneybatısında bir su haznesi, Yerebatan Sarnıcı

Bizans İmparator’u I. Justinyen tarafından M.S. 6. yy. da inşa edildiği tahmin ediliyor. Sarnıç kelimesi, yağmur suyunu biriktirmek için kullanılan su deposu anlamına gelir. Ve Osmanlı döneminde sadece çevredeki sarayların suyunu depolamak için kullanıldığından bu isim verilmiştir. Stoa Bazilikası’nın altında yer aldığı için Bazilika Sarnıcı olarak da bilinir.

Yerebatan Sarnıcı, 19 km uzaklıkta ki Belgrat Ormanından getirilen suyla dolduruluyordu. Sarnıç yaklaşık 9800 m2 bir alana oturur. Giriş kapısı yaklaşık olarak Ayasofya Müzesine bakar. Genişliği 65 m, boyu 143 metredir. Sarnıcın içerisine girebilmek için tek yol vardır, 52 basamaklı kısmen modern taş merdivenler.  Daha tamamen içeri girmeden bile suyun kokusu alınır. 9 metre yüksekliğindeki dev mermer sütunlar görülür.
Sarnıcın tavanı tuğla örülü, çapraz tonozdur. Tam 336 tane sütun bulunur. Her biri 9 m yüksekliğindedir. 12 sıra halinde 28’li olarak dizilidirler. Bu dev mermer sütunlar sarnıcın tavanını kemerler yardımıyla taşırlar. Çoğunluğu silindir biçiminde, birkaç tanesiyse yivli veya köşelidir. Bunların çoğu sarnıcın inşası sırasında eski yapılardan toplanarak getirilmiştir. Sütunların bazıları 2, bazıları tek sütundan oluşur. Sütunlar dikkatle incelendiğinde farklı su seviyelerinin izleri hala görülmektedir. Sarnıcın tabanıysa yine tuğladandır.

Peki sarnıcın inşasına nasıl başlandı?
Sarnıcın inşasında 7.000 kölenin çalıştığı söyleniyor. Kazma küreklerle kazılan zemine ilk önce 4.80 cm kalınlıkta ki tuğla duvarlar oturtulmuş sonra dışarı su akıtmasın diye Horasan harcıyla kaplanmıştır. Sarnıç, 100.000 ton su depolama kapasitesine sahiptir. Sütunlardan ikisinin altında Roma dönemine ait Medusa başına ait iki mermer blok bulunur. Bunlardan biri ters biri yan yatmış halde kullanılmıştır. Sütunlardan bazılarının üzerinde oymalar ve kabartmalar halinde tavuk gözü, sarkık dal, göz yaşı damlasıyla yapılmış süslemeler bulunur.

Bizans döneminde geniş bir çevrenin ve halkın büyük çoğunluğunun su ihtiyacını sağlayan sarnıç, Osmanlı Döneminde civardaki konakların bahçesini sulamakla kullanıldı. Bir süre sonra sarnıç, hiç kullanılmamaya, kurumaya başladı. Kuruduğu dönemden sonra pek çok onarım geçiren Yerebatan Sarnıcının ilk onarımı 1723 yılında Mimar Kayserili Mehmet Ağa tarafından yapılmıştır. Sarnıç, 19. Yüzyılda Sultan II. Abdülhamit zamanında ikinci onarımını geçirmiştir. Sonuncu onarım, cumhuriyet döneminde 1985 yılında İstanbul Belediyesi tarafından yapılmıştır.


Yerebatan Sarnıcı, 9 Eylül 1987 yılında ziyarete tekrardan açılmıştır. Bugün Sultan Ahmet’in simgelerinden biri olan sarnıç, Dünya Kültür Mirasının önemli eserlerinden biridir.          

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder