Yerebatan Sarnıcı hakkında bilgiler. Yerebatan Sarnıcı özellikleri
nelerdir?
İstanbul’un göz alıcısı hazinelerinden biri. Ayasofya
Müzesinin güneybatısında bir su haznesi, Yerebatan
Sarnıcı…
Bizans İmparator’u I. Justinyen tarafından M.S. 6. yy. da
inşa edildiği tahmin ediliyor. Sarnıç kelimesi, yağmur suyunu biriktirmek için
kullanılan su deposu anlamına gelir. Ve Osmanlı döneminde sadece çevredeki
sarayların suyunu depolamak için kullanıldığından bu isim verilmiştir. Stoa
Bazilikası’nın altında yer aldığı için Bazilika Sarnıcı olarak da bilinir.
Yerebatan Sarnıcı, 19
km uzaklıkta ki Belgrat Ormanından getirilen suyla dolduruluyordu. Sarnıç
yaklaşık 9800 m2 bir alana oturur. Giriş kapısı yaklaşık olarak
Ayasofya Müzesine bakar. Genişliği 65 m, boyu 143 metredir. Sarnıcın içerisine
girebilmek için tek yol vardır, 52 basamaklı kısmen modern taş merdivenler. Daha tamamen içeri girmeden bile suyun kokusu
alınır. 9 metre yüksekliğindeki dev mermer sütunlar görülür.
Sarnıcın tavanı tuğla örülü, çapraz tonozdur. Tam 336 tane sütun
bulunur. Her biri 9 m yüksekliğindedir. 12 sıra halinde 28’li olarak
dizilidirler. Bu dev mermer sütunlar sarnıcın tavanını kemerler yardımıyla
taşırlar. Çoğunluğu silindir biçiminde, birkaç tanesiyse yivli veya köşelidir.
Bunların çoğu sarnıcın inşası sırasında eski yapılardan toplanarak getirilmiştir.
Sütunların bazıları 2, bazıları tek sütundan oluşur. Sütunlar dikkatle incelendiğinde
farklı su seviyelerinin izleri hala görülmektedir. Sarnıcın tabanıysa yine
tuğladandır.
Peki sarnıcın inşasına nasıl başlandı?
Sarnıcın inşasında 7.000 kölenin çalıştığı söyleniyor. Kazma
küreklerle kazılan zemine ilk önce 4.80 cm kalınlıkta ki tuğla duvarlar oturtulmuş
sonra dışarı su akıtmasın diye Horasan harcıyla kaplanmıştır. Sarnıç, 100.000
ton su depolama kapasitesine sahiptir. Sütunlardan ikisinin altında Roma
dönemine ait Medusa başına ait iki mermer blok bulunur. Bunlardan biri ters
biri yan yatmış halde kullanılmıştır. Sütunlardan bazılarının üzerinde oymalar
ve kabartmalar halinde tavuk gözü, sarkık dal, göz yaşı damlasıyla yapılmış
süslemeler bulunur.
Bizans döneminde geniş bir çevrenin ve halkın büyük
çoğunluğunun su ihtiyacını sağlayan sarnıç, Osmanlı Döneminde civardaki
konakların bahçesini sulamakla kullanıldı. Bir süre sonra sarnıç, hiç
kullanılmamaya, kurumaya başladı. Kuruduğu dönemden sonra pek çok onarım
geçiren Yerebatan Sarnıcının ilk onarımı 1723 yılında Mimar Kayserili Mehmet
Ağa tarafından yapılmıştır. Sarnıç, 19. Yüzyılda Sultan II. Abdülhamit
zamanında ikinci onarımını geçirmiştir. Sonuncu onarım, cumhuriyet döneminde
1985 yılında İstanbul Belediyesi tarafından yapılmıştır.
Yerebatan Sarnıcı, 9 Eylül 1987 yılında ziyarete tekrardan
açılmıştır. Bugün Sultan Ahmet’in simgelerinden biri olan sarnıç, Dünya Kültür
Mirasının önemli eserlerinden biridir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder